4 Haziran 2008 Çarşamba

Canan Abla

Ara sira kuzenle konusurken, Canan ablaya gelir söz. Ayni dünde ondan bahsetmistik, geçenlerde yanina gitmis, hal hatir etmisler v.s. Ben de dedim blogda biraz bu abladan bahsedeyim.

Sanirim 2003 senesi, subat ayiydi. Evet evet, 2003 senesiydi. Ankara'da kar yasadigim ilk seneydi. Hatta 2 hafta boyunca hic gormedigim kadar kar görmüstüm 17 sene sonra.. Kisin Ankara'da ne isim vardi hic sormayin :D Zaten doktor git bir hava al demisti, gide gide oraya gittim bende iste. Ama çok hos 2 hafta geçirmistik, dimi kuzi? Atakule'den Kizilay'a kadar yurumek yokus asagi.. ayaklarimiz karin içinde kismen.. Kugulu Park bir ayri güzel beyazlar içinde. Sonra Sakarya'da bir yere girdik içimiz isinsin diye bir seyler içmek icin. Benim canim Türk kahvesi çekti.. Igrenç otesi bir kahveydi o da zaten.. Simdi hatirlayinca sanki tadini agzimda hissettim tekrardan. Tabii bunlarin Canan abla ile hiçbir alakasi yok.

Böyle Ankara günlerinin birisinde tesadüfen bir dukkana girdik alisveris yapmak için. Yüzünde güller açan, çok samimi, bol pozitif enerji ile dolu (ya da bize o an öyle geldi) bir dükkan sahibi ile karsilastik. Konusmasi çok tatli bir abla.. "Bebegim, canim" gibi kelimelerle süslüyordu satirlarini. Ilk girdigimizde kuzenle bize çok tuhaf gelmisti. Yani müsteriye karsi laubalilik gibi iste. Dükkan küçük ama çok esya vardi íceride.. üstelik bir sey begendigimizde, onun mali pek iyi degil, digerini tavsiye ederim gibi sozler duyuyorduk. Nasil olduysa lafa daldik iste.. Aramizda bir samimiyet oldu. Baktik ki kadinin konusma tarzi gerçekten o kadar tatli. Hani isini severek yapiyor.. hayatindan memnun, yani en azindan bize o sekilde yansitiyordu. Suraya buraya bak derken, o ufacik dükkanda galiba 3 saat kadar vakit geçirmistik. Ben sizi unutmam demisti çiktigimizda.. Aksam eve ellerimiz cantalarla dolu gelmistik, teyzeme anlatmistik Canan ablayi. Hatta o aralar "kadin isterse.." dizisi oynuyordu. Evin hanimi da Canan hanimdi, bizde hizmetcinin $ivesi ile Canan hanim olarak laf ediyorduk ondan.. ki aradan gecen 5 sene de hala o sekilde ederiz zaman zaman :P

Sonra 2004 senesinin yazinda gittik. Kizkardesim ve kuzi ile gezerken, o civarlarda bir de Canan ablanin yaniina ugrayalim, gerçekten bizi hatirlayacak mi dedik. Aradan bir buçuk sene geçmesine ragmen, bizi sadece bir kez górmesine ragmen.. "hos geldiniz, kizlar" demisti. Kuzi yaw sarilmismiydi? onu animsayamadim ben. Ama aradan onca ay degilde, sadece bir hafta veya bir ay geçmis gibi bir his vermisti bize, ayni önceki gibi cantalarimizi tezgahin arkasina birakmistik. Benim yurtdisindan geldigimi de unutmamisti. Tuhaftir, once gittigimizde de, bu sefer gittigimizde de bize davrandigi gibi her musterisine davranmiyordu. Sanki biz dukkan sahibi gibi yayilmistik iyice. Bizi sevdigini anladik ama sevgiden ziyade bir güven hissi uyandirmisiz ki, kasanin oldugu yere dahi oturduk, konustuk..

Canan ablayi anlatmadan önce aklimda birçok sey geçiyordu ama, simdi bir turlu onu anlatamiyor, kelimelere dökemiyordum. Iste gecen kuzi ile konusuyorduk demistim ya. yanina ugramislar yeni yengemizle...

hani ***da canan abla var ya
bide oraya gidelim oradada çok gelinlik var dedím
gezdik vitrinleri
canan ablanın oradan geçtim
tanırmıki tanımazmiki
du bi selam verimm dedim
girdim

ayyyy kadını göreceksin
nasıl kucakladı
ablacım tanıdınmı dedim
tanımammı sen yılda birkerede gelsen
unutmam tanırım seni falan dedi

...senden tavsiye fikir almaya geldik dedim
oda kapının önünden geçen bi adamı çağırıp söyledi
bu benim kenidi kızım gibi sevdiğim bi müşterim dedi...

ben bu Canan hanimi yazim bloga ya :)

iste böyle bir Canan ablamiz var, kismet olursa bu yazda yanina gitmek isterim, beni bayadir görmedi sayilir, tanir mi acaba? Bakalim.. zaman gösterecek :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder