24 Temmuz 2007 Salı

Istanbul hatirasi...


Bir mail..

Sanırım Belçikaya gitmessin :) blog tan anladığım doğruysa tabii..
Ben tr deyim, havalar sıcakmı sıcak! gerçekten çok sıcak ama şikayetim yok.


Bu gün İstanbuldan yeni geldim, üç gündür ordaydım. Hani Dede Efendinin evi falan gezmiştik ya, o günler gibi bir kaç gün İstanbulda geçirmek istedim ..... Tanıştığım kişi İstanbula ilk defa geliyordu. çok hevesli ve meraklı idi.

Neyse geldi Eminönü iskelesinde buluştuk. İskelede ve Babiali yokuşunu çıkarken hep seni hatırladım. Sultanahmet meydanında ve Çevresinde yine öyle... hatırlamakla kalmayıp gerçekten seni çok aradım.


Nedenmi?
Gelen bir sosyete heveslisi budala köylü kızı idi :)))
hani artist olmaya heveslenen genç bir kız gibi..
Ne tarihten, ne maneviyattan, ne de o güzelim tarihi yarımadanın güzelligini özelliğini biliyordu!! Hani İstanbula gittin ne gördün deseler, Boğaza inip denizi görmeyenm, martı sesini duymayan, Sultanahmet minarelerinden gök kubbeyi inleten Ezan sesini duymayan türden biri :((( Sokakta ilerlerken, yüksek binaların katlarını saymakla gününü geçiren biri...


Ve anladımki, bir Gülfem ile bir saat sohbet, bir budalanın yanında ömür boyu dünya turu atmaktan eftaldir... Akşama kadar dilimin dödüğü kadar tarihi yarımadada yer alan eserlerin özelliklerini ve önemini bir öküze anlatmaktansa, Gülfemin o eserlere boş bakışını seyretmek daha faydalidir...

4 yıllık üniversiteyi niye bitiri ve nasıl bitiridi onu merak ediyorum
İşte sen ve senin gibi bir hanımefendi..

koy kendini akıl terazisinin bir kefesine ağırlığını kendin gör..

bana göre fark: Ağrı dağı kadar...

===

yaw ne anlamaz adamsın!!
sen boş binalara bakarmısın hiç...
cumbalı camları gözetlersin sen... :))

Ben onu bloga koyacan diye yazmadım..
bir İstanbul hatırası olarak seninle paylaştım..
sade ve yaşadıklarımı yazdım..

sağı solu kırpmayı beceremeyip, kelletmeyesin :)


2002 mi?
Vay bee, gerçekten ne çabuk geçmiş!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder