13 Haziran 2007 Çarşamba

Life as a House




Ne olduğumu bilmiyorum...
Güneşin okyanusa yansıması mı?
Veya dalgaların sesi mi?
Her ne ise, çok sıradandı.

Burada altı senem geçti ve sadece iki senesini nefret ettim.
İlk sene, beni gerçekten sevdiğine emin olmadığım için.
Ve son sene, seni gerçekten sevdiğime emin olmadığım için.

Eğer üzülmemi gerektiren şeylerin beni üzmesine
müsaade etseydim şimdiye üzüntüden ölmüş olurdum.

Mutlu olmanı istiyorum. Mutlu değilsin.
Burada benimle mutlu değilsin,
evde annenle mutlu değilsin.
Yalnızken değilsin, hiçbir yerde değilsin.
Hayatımın büyük kısmı ben de böyleydim.
Gözlerinde görüyorum, uykunda...
Verdiğin her cevapta. Güçbelâ hayattasın.

Sanırım onunla yaşamaktan korkuyordu
ama onsuz yaşamaktan daha çok korkuyordu.

- Başından beri öleceğini biliyor muydun?
- Hepimiz başından beri ölüyoruz.
Benim sıram sadece öne alındı.

Seni hâlâ sevdiğimi mi? Kesinlikle.
Aklımda en ufak bir şüphe dahi yok.
Tüm öfkeme, benliğime rağmen sana
karşı olan sevgimde hep sâdıktım.
Seni şüphelendirmem hatalarla dolu
bir hayatta en büyük hatamdı.
Seni sevdiğimi söyleyebilirim,
duymaya dayanabildiğin sürece...
Ama bu sadece bir şeyi hatırlamamızı sağlar;
'Sevgi yeterli değildir.' Olmayacaktır da...

Kendimi hep bir ev olarak düşünmüşümdür.
Hep içinde yaşadığıma bürünmüşümdür.
Büyük olması şart değildi.
Hatta güzel olması da...
Sadece benim olmalıydı.
Olmam gerekeni oldum.
Kendime bir hayat kurdum.

Her dalganın her çarpışında bir şeyler duyuyorum şimdi.
Önceleri hiç dinlemezdim.
Bir uçurumun kenarındayım, dinliyorum.


Life as a House
http://www.imdb.com/title/tt0264796/




Aşk Çizgisi

Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
Bir aşk çizgisi var her şeyden öte
O çizgiden başka bütün çizgiler
Aşkı tüketmede

Kimi dik çizgilerin kimi paralel
Eğri büğrüsü, düzgünü, kalını, incesi
Ve bir gün sarıyor bütün çizgileri
Ölüm çizgisi

Bense hep seni çiziyorum kağıtlara, duvarlara
Yeşillerle, morlarla, mavilerle
Resmini yapıp adını yazıyorum
Renk renk çizgilerle

Tut ki iki noktayız birbirinden uzak
Bir çizgiyle aramızı birleştiriyorum
Sonra bir ev yaparak çizgilerden
İçine seni yerleştiriyorum

Başlıyoruz geometrik yaşamlara
Nokta nokta, şekil şekil
Ve bir tek çizgi oluyoruz seninle, mutlu
Öbür çizgiler umurumuzda değil

Her düşünce aşka teğet geçiyor
Tanığı çizgiler var olduğumuzun
Bir aşk çizgisi var her şeyden önce
Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
****************

Beni Unutma


Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma

Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma

O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma

Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma

Halâ duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma

Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma


Umit Yaşar Oğuzcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder