Bir Ayrılış Hikayesi
Seni seviyorum.
Bunu söylemek için geldim.
Bunların olacağını bilseydim,
yine de yapacağımı bilmeni istiyorum.
Neden üzüldüğünü anlıyorum.
Seni avutacak birine ihtiyaç duyduğunu da anlıyorum.
Ama bizim ailemizi yıkamazsın.
Birçok insanı üzeceksin. Bunu anlayabiliyor musun?
Senin yüzünden birçok kişinin canı yanacak
Senden sadece arada sırada beni ziyaret etmeni istiyorum.
Ve başlarda biraz yardımcı olmanı istiyorum.
Zaman geçtikce, ziyaretlerinin arasındaki aralıklar da uzayacaktır.
Ama o zamana kadar hastalığımla daha iyi başa çıkabilirim.
Şanslı değildik işte.
Bunun için senin de açı çekmen gerekmiyor.
Görüşürüz, tamam mı? Böyle ayrılalım artık.
Elsker dig for evigt - open hearts (2002)
http://www.imdb.com/title/tt0315543/
Seni sonsuza kadar seveceğim
Seni seviyorum.
Bunu söylemek için geldim.
Bunların olacağını bilseydim,
yine de yapacağımı bilmeni istiyorum.
Neden üzüldüğünü anlıyorum.
Seni avutacak birine ihtiyaç duyduğunu da anlıyorum.
Ama bizim ailemizi yıkamazsın.
Birçok insanı üzeceksin. Bunu anlayabiliyor musun?
Senin yüzünden birçok kişinin canı yanacak
Senden sadece arada sırada beni ziyaret etmeni istiyorum.
Ve başlarda biraz yardımcı olmanı istiyorum.
Zaman geçtikce, ziyaretlerinin arasındaki aralıklar da uzayacaktır.
Ama o zamana kadar hastalığımla daha iyi başa çıkabilirim.
Şanslı değildik işte.
Bunun için senin de açı çekmen gerekmiyor.
Görüşürüz, tamam mı? Böyle ayrılalım artık.
Elsker dig for evigt - open hearts (2002)
http://www.imdb.com/title/tt0315543/
Seni sonsuza kadar seveceğim
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum, ama nasıl?
Avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum, ama nasıl?
Kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
- Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
Ve artık biliyorum:
Toprağın
Yüzü güneşli bir ana gibi
En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil değil!
Sen yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...
Sen yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
Nazım Hikmet Ran
Hiç yorum yok:
Yeni yorumlara izin verilmiyor.