Merhaba blog,
uzun zamandır bir şeyler yazamıyorum. Çok yoğun bir dönemden, geçip fırtınalı bir denizden sakin bir limana artık demir atmış sayılırız. Bloga artık Bursa'dan devam edeceğim.. Yurtdışında yetişmiş birinin gözlemlerini sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bakalım nasıl olacak :)
Çarşamba sabahı ilk sahurumuza kalktık, daha doğrusu gece uyumadık sahur vaktine kadar. Saat 03:00 gibi Ramazan davulunun sesi gelmeye başladı. Uzaklardan gelen ses gittikce çoğalmaya başladı.. ve bir de mutfak camından baktığımda sitenin içine kadar girdiğini ve uyuyanları uyandırmaya çalıştığını gördüm. Benim için çok farklı bir deneyim oldu. Yani bunu bilmek veya televizyonda görmek farklı, bir de birebir yaşamak farklı. Çok hoş bir deneyim oldu. Davul bir yana Türkiye'de tutacağım ilk orucun heyecanı vardı bir yandan da. Uyandığında insanın iftara sanki çok vakit varmış gibi geliyor ama zaman öyle çabuk akıp geçiyor ki, telaşla iftar yemeğini hazırlamaya koyuluyor insan.
Bir de bizim oraların Ramazan'ı var. Evet Avrupa'da yani. Hani o neredeyse herkesin merak ettiği, gitmek için can attığı Avrupa'da oruç tutmak var. Çevrendekilere anlatsan dahi, aç kalmaya bir anlam veremeyenler.. Bir çoğunun anadan, atadan uzakta buruk bir şekilde açtığı iftarlar. Ne Ramazan çadırları, ne akşam programları, ne de bu manevi havayı soluyabileceğin uygun imkanlar.
Yine de nerede olursa olsun insan, Ramazan her zaman farklı bir şekilde geçmekte.. Allah oruçlarınızı kabul etsin, hayırlı Ramazanlar :)
12 Ağustos 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)